18 Ocak 2011 Salı

doğal sınırlarıma ulaştım!

şiştim! resmen şiştim hem dobiklik olarak hem de baymak manasında ^_^ heheeh ohh ya napıym, kuş gibi beslenemem, beslensem de bir yere kadar dayanırım. seviyorum yemek yemeyi. keyif ya o, insan ondan vazgeçer mi?! ama bir yandan da kalem eteklerimin yeniden içine girebilmek ayrı bir keyif olurdu ahhh ahhh neyse artık beklicez görücez, belki sadece spor yaparak veririm (hayalerrrrr hayaller)

hala kapri diye tabir ettiğimiz ama bize paçalı don kıvamında olan pantolonların neslinin tükenmediğine inanamıyorum. özellikle orta yaşdaki teyzelerin ayak bileklerinde bitebilen yani havada süzülen paçalardan ibaret olan çirkin bir pantalon olan o kısa şeyleri, içinde onu giyen insanlar varken ateşe veresim geliyor.

bir de onların spor yaparken giyilen versiyonları mevcut. tam bir rezalet ya, ultra çirkin. biz ki zaten kısa boylu turk hatunlarıyız mümkünse ya tam kısa giymeliyiz ya da topukluya ver allah diyerek uzunca pantalonlarla bacak boyunda uzatma yapmalıyız. bu kapri zırvasıyla iyice bi güdük ve moda katili görüntü ortaya çıkıyor. ilk kapri olayı ile italya'da karşılaşmıştım. 1998 yılının bahar sonu idi. ya dedim, bu bacak boyu benim boyum kadar olan hatunların tam dizlerinin altında biten yandan küçük yırtmaçlı dar pantalonlar giymesi nasıl güzel bir görüntü keşke "boyun olsa" hakkını versem ben de giysem diye düşünmüştüm. güzel ülkeme döndüğümde ne göreyim boduru tombulu herkes bunlardan giyiyor, kıspetli bir sürü teyze dolaşıyor etrafta. hey bre er meydanı burası!

hayır yanlış anlaşılmasın kilolu insanların tayt giymesine ya da istediklerini giymesine falan karşı değilim, benim sorunum sanırım boy uzunluğu ile. tamam yeni nesil baya sulak yerden geliyor, herkes ayrı bir uzun ama benim yaşıtlarım bildiğin güdük ya. aklımızı başımıza devşirelim, o bilekte biten tuhaf yaratıkları ibret-i alem olsun diye iş yeri avlularında sallandıralım

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder