6 Temmuz 2011 Çarşamba

tıp kıçıma kadar ilerledi! hani kansere çare?

aslında blogu açarken niyetim hayattaki eğlenceli detayları kendi gözümden başkalarına arkadaş ortamındaki gibi anlatabilmekti. hiçbir zaman kimseyi üzmek ya da üzüntülü şeyler yazmak istemedim. ama hayat işte. nerelere getiriyor benim gibi saf saf ayyy bu insanlar ne komik hayat ne neşeli falan gibi tipleri.

babam hep kendine bakan, giyimine kuşamına kilosuna sağlığına dikkat eden biridir. azcık evhamlıdır, hastalanınca hep en kötüsüne vardırır olayı. en korktuğu hastalık hep panreas kanseri olmuştur. belki cidden hayatta bazen şu aptal secret mantığıyla korkularımızı kendimize çağırıyoruz.

babamın bir gün midesi çok ağrıdı, ama çok. o akşam bildiğim mide haplarını dayadım babama. sabaha kadar geçmeyince annem ve kardeşlerimle endişelendik, midesine ne oldu bu adamın her zaman herşeyi yer içer hep iştahlıdır diye.

hadi bi acile git dedik, çünkü imkanımız vardı, kalkıp iyi bir özel hastanenin aciline gidip içimizi rahatlatıp gelebilirdi. normalde ben giderdim babamla ya da ailenin herhangi bir ferdinin arabayla bir yere götürülmesi gerektiği zamanlarda ben kullanırdım arabayı, evin büyük kızı evin erkek çocuğu olur ya. ama işe gidecektim ve kardeşimi yanına alarak eniştemle gitti babam. erkek kardeşi olmadığından teyzemin kocası onun bir nevi erkek kardeşi sayılır. onlar evden çıktıktan sonra sabahın 6 buçuğu civarında salonda koltukta bir süre oturdum, nedense gitmediğim için kendimi suçlu hissettim, bir garip oldum.

tahliller vesaire derken kardeşim aradı beni, abla karın ağrısı başka bir şeyden kaynaklanıyormuş malin yani kötü kitleler var dedi. masamda oturuyordum. bacaklarım titredi, içim yanıp hani böyle filmlerde olduğu gibi ana karakter kameraya yaklaşırken arka fon uzaklaşıyormuş gibi hissettim ama olabilir dedim ne de olsa ailede teyzem annem anneannem gibi bunu anlatmış çok hasta vardı. artık herkesin başına geliyor dedim. ama kardeşimle uzaktan gidip hastaneden babamın çıkışını izledik nedense gizli gizli, annem geldi ve konuyu tartıştık. kötü ama olsun herşeyin çözümü vardır değil mi?

iki gün ya da üç gün sonra yönlendirmelerle gastroenterologa gidildiğinde annem aradı. yine masamdaydım. pankreas dedi. pankreas kanseri, karın ağrısı da karaciğerdeki metastazdan kaynaklanıyor.

Pankreas ya nasıl olur dedim işte o an vücudum "kes ulan güçlü numarasını" deyip bir iğne batırdı popoma. canım acıdı bir anda, o anda koşup odamdan çıkıp tuvalete kaçtım. çünkü popom acıyordu, canım yandığı için çocuk gibi birazcık ağladım. ee ilk acının şokuydu o. sonra herşey flashbacklerle geri gelmeye başladı babam yiyordu ama kilo veriyordu. ara sıra sancıları oluyordu ve keyifsizdi. ama çok ileri bir evredeydi hastalık ve bu kadar sinsi nasıl ilerlemişti...

iyi bir doktor olan dayım yanımıza geldi, bize güç vermiyor bizi güç durumlara hazırlamaya çalışıyordu. o an çok dağıldım, kardeşlerime ve anneme göre daha güçlü olmam gerektiği düşüncesinin altında gereksizce ezildim vücudum yine tepki verdi madem üzüldüğünü gösteremiyorsun al sana al sana diye kendisini kabarttı, ürtikerler çıkardım.

Babamla hemen gastroenterologu ile çalışan bir onkoloğa gittik ve kemoterapi süreci başladı. hastalığı her öğrenen "hayat işte","herşey insan için","insan kendini herşeye hazırlamalı" tarzında tesellimsi cümleler kurdu.

ilk zamanlar herşey çok korkunçtu kemoterapinin etkileri anlatılamaz bir çaresizlik oluşturdu. sabahlara kadar öğürmeler, aşırı zayıflama ve ara sıra musallat olan yüksek ateş. ama babam bir şekilde bunlarla baş etti ilk altı aydan sonra ilaç içeriğinde bazı değişiklikler yapıldı ve babamın iştahı da düzeldi, yeniden kilo aldı. saçları sadece seyreldi ama dökülmedi aylar geçtikçe hastalık hepimiz için normalleşti. 2 senedir kemo terapi alıyor babam. ayakları hassaslaştı, ayakta durunca yorulur oldu, esmerdi ama ten rengi daha bir koyulaştı. yine de herkesin babamın hastalığını unutmasına bana teselli konuşmalarının kesilmesine kadar hastalıkla baş etti babam. çok küçük bir yüzdelik dilime girdi ve kemoterapiye olumlu tepki verdi, metastazlar azaldı panreastaki hücrelerin artışı durduruldu. yine de kısıtlı yaşıyordu.

benim babam giyimine özen gösterir, takım elbise giyer hep, boylu poslu yakışıklıdır. takımlarını çok nadir alır genelde özel olarak diktirir. çevresi çok geniştir, sosyal hayatı çok canlıdır. her sabah spor yapmaya salona gidip biraz yürür biraz yüzer orda da bir çevre oluşturmuştur kendine. hiç evde durmaz, emekli olmasına rağmen çeker takımını arkadaşlarıyla buluşur, yaşı ileri değil buarada. emekli dediysem erken emekli oldu. ama 2 yıldır dışarı çok az çıkıyor sadece evde duruyor bunalıyor. ilk yıl daha karamsar, sürekli düşünür durumdaydı. bu yıl daha güzel geçti, arkadaşları eve geldi, şehir dışından sırf onun için ankara'ya ziyarete gelenler oldu. ben evlendim kocamı sevdi üç kızı varken bir de oğlu oldu. ve babam daha önce olmadığı kadar sevgisini gösterir oldu. hala huysuz bir tarafı var ama kızınca hemen üzülüp ilaçlar beni asabi yapıyor diyor.

önceden babama kızardım. çok iyi bir öğretmen olduğunu, öğrencilerinin dertlerini dinlediği öğrendiğimde şok geçirdim resmen. bize evde sert davranan, severken bizi erkek çocuğu gibi seven, sevgisini tam bir Türk erkeği olarak kesinlikle göstermeyen bir adamdı. tamam en küçük kardeşime karşı gözle görülür şekilde yumuşak davranır olmuştu ama biz büyükler daha mesafeliydik. babam bu iki yılda değişti, anlayışlı yüzünü göstermekten korkmaz oldu, belki yalnız kaldığından belki benim evden ayrılmam onda hasret yarattığından beni hergün arar oldu. bu kadar güzel bir adamı anca bize göstermeye başlamışken onun hasta olduğunu tamamen kabul edemez bir hale geldim. ondan hiç bu kadar ayrılmak istemez olmamıştım.

bir dönem ciddi ateş yükselmeleri oldu, sanırım bir şekilde üşüttü veya grip falan kaptı bir yerden. sonra rutin şekilde ateş çıkmaları başladı her kemoterapiden sonra. ama toparlandığını düşündüm. o da öyle hissediyordu.

bir de arada korkunç pankreas kanseri dosyaları çıktı medyada, en az bu kadar ay en fazla şu kadar yıl yaşatıyor!!! şu ünlü kişi (şu ana kadar en az 3 medyatik kişi bu nedenle hayatını kaybetti) bu kanserden ölmüş!!!dıdın dın dın dın babamın morali bu aptal haberler yüzünden çok bozuldu tabi, tv açıkken sesi kapalı dalgın bir halde ekrana bakar oldu, bu nedenle haber değeri olduğunu düşünmediğim bu zeka pırıltılarını kutluyorum, mümkünse en genizden bi tükürük atacağım haberleri yapanlara.

şimdi yeniden başa döndük, kemoterapi işe yaramamaya başladı. yeni ilaçlar denenecek ama ümit verilmek istenmiyor. metastazlar yeniden çıktı pankreastaki durum büyüyor. ama babama baktığımda bana hiç hasta görünmüyor. sanırım bu yüzden yeni ilaç kullanılırken yeniden başlayan öğürmeler ateş ve tansiyon esnasında evden kaçmak istiyorum. çünkü uzaktayken o benim için hala çok sağlıklı. ama uzakta olmak başka bir çaresizlikte veriyor. uzaktayken annemler aradığında kafamdaki ateş yükselmesi babamın yataklara düşmesi demek gibi, gerçeğin çarpı 5 katı oluyor.

babamın hasta olup olmadığına inanma arasında gidip geliyorum.

ama işte şu an bana kendini rahatça gösteren, sevgiyle beni arayan hatta öpebilen adamın çocuğumu görmesini, çocuğumun da babamı görmesini istiyorum. hamile bile değilim ki. hatta bir hafta öncesine kadar regl olamazsam diye dünyayı ayağa kaldırmıştım. insan ne değişken bişi ya da ben pek düşüncelerime sadık değilim. ama eşek kadar oldum ne beklediğimi ben de bilmiyorum sadece beklemediklerime odaklanıyordum.

kimsenin ne zaman ne oalcağını bilmediğini gördüm bu dönemde, babama korkunç hastalığı var gözle bakılırken hiç beklenmedik kişiler bu dünyadan ayrıldı. en yakın arkadaşlarından birinin gencecik kızı uykusundan bir daha uyanamadı, o hastayken hiç hasta olmayan insanlar yitip gitti. kimsenin ne olacağı belli değil. hakikaten babamın onkoloğunun dediği gibi insannın sevdikleriyle zaman geçirmesi, hiç bir şeyi ertelememesi lazım. ben büyüdükçe mi böyle düşünür oldum acaba. neyse yarın yaparımcılığı bırakmak gerektiğini düşünüyorum. rutinden çıkıp artık hep tetikteyim, böyle buğulu bir durum, hep havada kalmak gibi. silkinip kendime gelmeliyim

babam hala sağlıklı, hala benim babam...